İLMAR

Hayırlara Anahtar, Şerlere Kilit

 

 

İLMAR’A HOŞGELDİNİZ

İLMAR_LOGO

İLMAR (İlmi Ve Metodolojik Araştırmalar Merkezi), Türk toplumundaki başta, özgün sosyal düşüncesi olmak üzere;
– topluma,
– insana,
– medeniyete,
– kültüre,
topyekün maddi unsurlara dair konuları, meseleleri, kavramları , olay ve olguları, kendi kadimiyatının müktesabatı üzerinden ele alarak, medeniyetinin değerlerini ilim yoluyla harekete geçirmeyi amaçlayan bir düşünce okulu ya da düşünce geliştirme merkezidir. Bu yönüyle İLMAR, bir anlamda yeni bilgi, bir anlamda da medeniyet değerlerimizin her alanındaki görüşlerini, zamanımıza uygun yeniden ele alarak, bunlara yeni yorum getirebilmeyi hedefleyen, bir ihya faaliyeti olarak görülebilir. Böylece İLMAR, başta İslam medeniyetinin ve Türk-İslam kültürünün özgün sosyal düşüncesi olmak üzere, ekonomik, toplumsal, siyasal, sosyal, kültürel, sanayi, teknolojik, ticaret-girişimcilik ve sağlık… alanlarındaki konulara nasıl bakılmasını gerekli gören “DÜŞÜNCE”yi, medeniyet değerlerimizin kendi özünden bakan bir anlayış ile üretmeyi arzulamaktadır. Bu bakış açısıyla Batı medeniyetinin pozitivist modernitesinin, onun Türkiye’ye yansıyan batılılaşmacı oryantalistik etkisinin ve sonrasına ise çağdaş post modern bilginin üretmiş olduğu sözde bilim olarak sunulan “düşünce hasarının” olumsuz etkisini gidermeye yönelik bir bütüncül/tevhidi (sosyal) ilim anlayışını yeniden Türkiye ve dünya gündemine taşımayı amaçlamaktadır.
Buna göre;
İLMAR, açılımı itibariyle de; “İlmi ve Metodolojik Araştırmalar Merkezi” olarak ifade edilmektedir. Son iki yüz yıllık pozitivist/pagancı akla dayalı bilim/bilgi ve düşünce dayatmasına, “ karşı bir duruş ortaya koyan” bir araştırma merkezi olan İLMAR, bu noktada ilim alanlarına, olay ve olgulara “Tevhidi sosyal düşünce metodu” üzerinden bakan bir düşünceye sahip olarak, mevcut Batı paradigmasına eleştirel yaklaşan bir mahiyete sahiptir.
İLMAR bu yeni /ihyacı düşüncenin başta özellikle sosyal bilimler alanında okullaşmasına vasıta olma faaliyetini ortaya koymaktadır. İLMAR için bu aynı zamanda, var olan “aydının, aydın görünümünü”de tartışmaya açarak, bu konuda obskurantizm etkisinden bağımsızlaşmış anti-liberal, anti pozitivist, tevhidi akla ve düşünce metodolojisine sahip ” aydın” model sunumunu önerme çabası içinde bulunmayı da içermektedir.
İLMAR, Türkiye’nin düşünce meselesini kendisine ana konu olarak belirlemiştir. ” Türkiye neyi, nasıl kendi özgün düşünce geleneği içinde düşünmelidir” meselesini kendisine, son iki yüz yıllık yaşanmış tecrübesiyle temel varoluş sorununun odağındaki ana metodolojik sorunu olarak gördüğünden, eski Türkiye’nin aydınlanmacı gelenekten gelen, pozitivist, liberal-kapitalist yöntem , bilgi, aydın ve kurumsal yapısını sorunlu, Türkiye’nin önünü tıkayan faktörler olarak görmektedir.
İLMAR, Yeni Türkiye’nin ancak eski pozitivist aydın tipiyle değil de ancak ve ancak İslam düşüncesi üzerinden sosyal düşünceye sahip bilgi, ahlak ve duruş sahibi aydın, akademisyen, teknokrat, bürokrat ve öğretmen kesiminin oluşması ve bu kesimin çevrelediği yeni kurumsal yapılarla başarının yani medeniyet vizyonunun ortaya çıkacağını düşüncesinin temeline oturtarak, toplumun diğergamcı menfaatine yönelik bütüncül/tevhidi sosyal akıl ile bilgi üretmeyi amaçlayan kamu yararına çalışan bir sivil toplum kurumu olması özelliğiyle, Türkiye ve dünya ölçekli çalışmalarına bereket ve başarılar dileriz.